EKLER
VE YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER
Türkçede ekler, yapım
ekleri ve çekim ekleri olarak ayrılır. Çekim ekleri de kendi arasında isim
çekim ve fiil çekim ekleri, yapım ekleri de isimden isim yapma ekleri, fiilden
isim yapma ekleri, isimden fiil yapma ekleri ve fiilden fiil yapma ekleri
olarak ayrılır. İsim çekim ekleri durum eki (hâl eki), tamlayan eki, iyelik
(tamlanan) eki, çoğul eki, eşitlik eki, vasıta eki ve ilgi ekiyken fiil çekim
ekleri kip ve kişi (şahıs) ekleridir.
Çekim
Ekleri
Eklendiği sözcüğün esas
anlamını değiştirmez. Sözcüğü biçimlendirip cümlede görevlendirir. Genellikle
yapım ekinden sonra gelir. İstisnaları vardır: “anne-m-siz” örneğinde olduğu
gibi
Durum
(Hâl) Ekleri:
Yalın Durum:
İsmin durum eki almamış hâlidir. “Ev, bahçe, adam…”
Belirtme (-i) Durumu:
Eklendiği sözcüğü genellikle belirtili nesne yapar. (-ı, -i, -u, ü) ekleriyle
yapılır. “Evi, gözlüğü, adamı, insanı…”
Yaklaşma-Yönelme (-e)
Durumu: Cümle içinde yönelme, aitlik, amaç ve zaman gibi
çeşitli anlam ilgileri meydana getirebilir. “Eve, gözlüğe…”
Bulunma (-de) Durumu:
(-de, -da, -te, -ta) ile yapılır. “Evde, insanda…”
Ayrılma (-den) Durumu:
(-den, -dan, -ten, -tan) ile yapılır. “Evden, insandan…”
Not:
Ayrılma durumu sebep, zaman, yer, karşılaştırma, ikileme gibi anlam ilgileri ve
görevlerde bulunabilir.
Tamlayan
Ekleri:
Bu ek genellikle bir
ismi başka bir isme bağlayarak isim tamlaması kurar. (-ın, -in, -un, -ün)
ekleridir.
“köy-ün yolları, sen-in
gibi çalışkan çocuk…”
İyelik
(Tamlanan) Ekleri:
Aitlik bildirir.
Genellikle ad tamlaması kurar. “-ım, -in, -si, -imiz, -iniz, -leri” ekleridir.
“Amcası ve kardeşi bugün geldiler.”
“Sözüm yanlış anlaşılmış.”
Not:
Bir sözcükte “-i” eki varsa, bunun durum eki mi iyelik eki mi olduğunu anlamak
için o sözcüğün başına “onun” zamiri getirilir. Eğer anlam bozulmuyorsa oradaki
ek tamlanan (iyelik) ekidir. Şayet anlam bozuluyorsa ve “-i” ekini almış olan
sözcük nesne görevinde ise o ek durum ekidir.
“Evi güzelce boyamış.” Örneğindeki “-i” eki durum (hâl) eki olup
eklendiği sözcüğü cümlede nesne görevine sokmuştur.
Çoğul
Ekleri:
Temel görevi sayıca
çokluk bildirmektir. Farklı görevler de yüklenebilir.
Eşitlik
Ekleri:
Cümleye değişik anlamlar
katabilir. “-ce, -ca, -çe, ça” eşitlik ekleridir.
“Gönlünce eğlenmiş.” Cümleye “göre” anlamı
katmıştır.
“O yetenekçe senden üstündür.” Cümleye
“bakımından” anlamı katmıştır.
“Yavaşça doğruldu ve yerinden kalktı.”
Cümleye “biçimde” anlamı katmıştır.
“Bugün sınıfça pikniğe gideceğiz.” Cümleye
“birlikte” anlamı katmıştır.
“Çocukça davranmış.” Cümleye “gibi” anlamı
katmıştır.
“Milyonlarca lira ele
geçirilmiş.” Cümleye abartma anlamı katmıştır.
Kip
Ekleri:
Fiillere dilek ya da
zaman manası katan eklere denir. Önceki yazılarda kip ekleri incelenmiştir.
Kişi
Ekleri:
Eylemi kimin yaptığını
belirtir. Önceki yazılarda kişi ekleri incelenmiştir.
Not:
Önceki yazılarda işlenen ek eylemler
de çekim ekleri içerisinde değerlendirilebilir.
Vasıta
Ekleri:
Bağlaç ve edat olarak
kullanılan “ile” sözcüğünün bir sözcüğe eklenmesidir. Eklendiğinde “-le, -la”
biçimini alır. Cümleye farklı anlamlar katar.
“Annesiyle alışverişe gitmiş.”
“Topa hızla vurdu.”
“Yağmurun başlamasıyla sokakları sel götürdü.”
Türkçede
Kök Çeşitleri
Eylem Kökü:
Eylem soyundan olan sözcüklerin kökleridir. “koş, git, yap, otur…”
Ad Kökü:
İsim soyundan olan (ad, sıfat, adıl, belirteç) sözcüklerin kökleridir. “ses,
iyi, çok, mavi, şu, daha…”
Yansıma Kök:
Doğadaki seslerin taklidi yoluyla oluşturulan köklerdir. Yansıma kök ve
yansımalar isim sayılmaktadır. “fıs, pat, hor, miyav…”
Ortak (İkiz) Kök:
Hem eylem soylu hem ad soylu sözcüklere kök olan sözcüklerdir. Hangi kökte
kullanıldığı cümleye göre belli olur.
“boya, eski, tat…”
Yapım
Ekleri
Eklendiği sözcüğün
anlamını değiştirerek yeni sözcükler türeten eklere yapım eki denir.
Gövde:
sözcüğün en az bir yapım eki almış biçimine gövde denir. Gövde durumundaki
sözcüğe “türetilmiş sözcük” de denir. Gövdeler, fiil ve isim gövdeleri olarak
ayrılır.
Not:
Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Bu nedenle ekler sözcüklerin sonuna eklenir.
Dilimizde “masmavi, tertemiz, büsbütün, güpegündüz” gibi pekiştirmelere gelen
ön eklerse aslında ses tekrarından ibaret olup bu eklemelerin dil biliminde ek
olarak bir değeri yoktur. Bunların dışında da Türkçede sözcüğün başına gelen
Türkçe bir takı yoktur. “Namüsait, anormal, bihaber…” sözcükler Türkçe kaynaklı
değildir, ancak dilimize bir şekilde yerleşmiştir.
İsimden
İsim Yapma Ekleri:
“-lık, -lı, -siz, -ce, -cık, -er, -leyin, -mtırak, -deş, -daş, -ey, -dem, -nci,
-msi…”
“evli, yurtsuz,
gelincik, Düzce, birinci, akşamleyin, güney…”
Fiilden
İsim Yapma Ekleri:
“-gi, -ge, -geç, -im, -i, -k, -men, -msar, -ınç, -ç, -v, -ici, -ce, -tı, -eğen,
-enek…”
“bilgi, bilge, silgeç,
geçim, sevi, danışman, dizin, ılık…”
Not:
Eylemsi eklerini de bu grupta değerlendirmek gerekir. Eylemsi ekleri,
eylemlerin türünü değiştirerek onları sıfat, zarf ve ad hâline dönüştürür.
İsimden
Fiil Yapma Ekleri:
“-le, -el, -l, -e, -r, -se, -de, -kir, -len, -leş…”
“sırala, azal, yaşa,
özümse, tıkırda, haykır, evlen, acık…”
Fiilden
Fiil Yapma Ekleri:
“-r, -tır, -n, -il, -ş, -er, -ımsa…”
“uçur, uzat, kırdır,
övün, sıkıl, çatış, gider, anımsa…”
Sözcüğün
Yapısı
Basit Sözcük:
Sözcüğün hiçbir yapım eki almamış biçimidir. Basit sözcükler çekim eki
alabilir, bu durum basitliği etkilemez. Kök hâlindeki sözcükler de basit
yapılır.
Türemiş Sözcük:
Sözcüğün en az bir yapım eki almış hâlidir.
Bileşik Sözcük:
Birden fazla sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşarak oluşturduğu yeni varlık ve
kavramları karşılayan sözcüklerdir. Bileşik sözcükler oluşurken sözcüğün
yapısında ses olayı veya değişimi görülebilir.
Ses Olayı:
Sözcüğün yapısında ses düşmesi veya türemesi olabilir.
Cuma + ertesi = Cumartesi
Af + etmek = Affetmek
Kayıt + olmak =
Kaydolmak
Kahve + altı = Kahvaltı
Sütlü + aş = Sütlaş
>>> Sütlaç
Güllü + aş = Güllaş
>>> Güllaç
Tür Değişimi:
Birleşen sözcükler farklı türlerde sözcükler meydana getirebilir.
Sivri (Sıfat) + sinek
(Ad) = Sivrisinek (Ad)
Gece (Zarf) + kondu
(Fiil) = Gecekondu (Ad)
Eski (Sıfat) + şehir
(Ad) = Eskişehir (Ad)
Anlam Değişimi:
Yeni oluşan birleşik sözcük, kendisini oluşturan sözcüklerin ön anlamlarını
taşımayabilir.
“Hanımeli, aslanağzı,
devetabanı, vezirparmağı…”
Bileşik İsimler:
Bileşik adlar, çeşitli yollarla oluşturulabilir.
Belirtisiz isim
tamlamasının kaynaşması yoluyla: “Adapazarı, hanımeli…”
Sıfat tamlamasının
kaynaşması yoluyla: “Eskişehir, başbakan…”
İsimle eylemsinin
kaynaşması yoluyla: “Yerebatan, cankurtaran…”
İki fiilin kaynaşması
yoluyla: “Çekyat, uyurgezer, oldubitti, gelgit, biçerdöver…”
Takısız ad tamlamasının
kaynaşması yoluyla: “Çanakkale, Altınordu…”
Bileşik Sıfatlar:
Yapıca bileşik bir sözcük, sıfat görevinde kullanılırsa buna “bileşik sıfat” denir.
“açıkgöz insan,
mirasyedi genç…”
Not:
Bir sıfat tamlamasında isimle sıfat yer değiştirilip isme bir iyelik eki
getirilerek bileşik sıfat grubu oluşturulur. “uzun boylu adam >>> boyu
uzun adam”
Not:
Sıfat tamlamasının sonuna “-lı, -li” ekleri getirilerek bileşik sıfat grubu
yapılabilir. “sarı saçlı kadın”
Not:
Belirtisiz
ad tamlaması sıfat görevinde kullanılırsa bileşik sıfat olur. “vişne çürüğü
gömlek, el işi örtü…”
Not:
Eylemsiler yardımıyla bileşik sıfat grubu yapılabilir.
“Ülkesini seven,
vergisini öder.”
Bileşik Zarflar:
Bileşik yapılır bir sözcük, zarf görevinde kullanılırsa buna “bileşik zarf”
denir.
“Biraz çalışın.”
“O hep vurdumduymaz davranır.”
Bileşik Fiiller:
Yardımcı eylemlerle
yapılan bileşik eylemler: Herhangi bir ismin, “etmek, olmak,
kılmak, buyurmak, eylemek” yardımcı eylemlerinden birisiyle birleşmesiyle olur.
Bu eylemlerin yapısı “isim + yardımcı eylem” şeklindedir.
“yardım etmek, mesut
olmak, kaydolmak, affetmek, af buyurmak, görünür kılmak…”
Not:
Yardımcı eylemler, kimi zaman bileşik fiil oluşturmadan tek başlarına bağımsız
birer eylem olarak kullanılabilir.
Not:
Yardımcı
eylemlerle kurulan bileşik eylemlerde ses olayı olursa sözcükler bitişik
yazılır. “hapsolmak, hissetmek…”
Kurallı (özel) bileşik
eylemler: İki eylemin, anlamca kaynaşıp kalıplaşmasıyla
oluşur.
Yeterlilik kurallı
bileşik fiili: gelebilirim – gelemem (Cümleye “gücü yetme” veya “ihtimal,
olasılık” anlamı katar.)
Tezlik kurallı bileşik
fiili: gelivermek (Cümleye çabukluk anlamı katar. Rica ve sitem de bulunabilir.)
Sürerlik kurallı
bileşik fiili: (eylem + ekal, edur, egel) şeklinde yapılır.
Yaklaşma kurallı
bileşik fiili: Olumsuzu yoktur. Cümleye “az kalsın, neredeyse” anlamı katar.
“düşeyazmak…”
Anlamca kaynaşmış
bileşik fiiller: (isim + eylem) Herhangi bir ismin,
bir eylemle kaynaşmasıyla meydana gelir. Bu eylemler, yardımcı eylemlerle
oluşturulan bileşik eylemlere benzer. Ondan farkı, bu eylemlerin her türlü
eylemle yapılabilmesidir. Yüklem durumundaki deyimler bu gruba girer. Bu tür
bileşik fiillerin yazımında bileşik fiili oluşturan her iki sözcük de anlamını
yitirmişse (elvermek, vazgeçmek, başvurmak, varsaymak, öngörmek…) eylem bitişik
yazılır. Sözcüklerden biri ya da ikisi anlamını koruyorsa (lâzım gelmek, yer
almak, hasta düşmek, meydana gelmek, hoş görmek…) bileşik fiil ayrı yazılır.
Deyimler de ayrı yazılır.
Hazırlayan:
Kaynaklar:
Tüm
Türkçe yazılarında seçkin üniversiteye hazırlık kitapları, üniversite ders
kitapları, güvenilir internet siteleri, bazı dil bilgisi makaleleri ve TDK
resmî sitesi kaynak olarak kullanılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder