İLETİŞİM,
DİL VE KÜLTÜR
İletişim
Nedir?
Bireyler, gruplar ve
toplumlar arasındaki her türlü ileti alışverişi sürecine iletişim denir. İki
birim arasındaki bilgi paylaşımıdır. İşleyiş yönü bakımından “tek yönlü” ve
“çok yönlü” iletişim olmak üzere ikiye ayrılır.
Tek yönlü iletişim,
mesajın kaynaktan alıcıya, alıcının aktif geri bildirimi olmaksızın yapılan
iletişim biçimidir. Geri bildirim yoktur. Asıl amaç mesajı hedefe
ulaştırmaktır. Daha çok bilgi aktarımı amacıyla kullanılır. Çift yönlü
iletişimde alıcı tarafından geri bildirim (dönüt) verilir.
İletişimde bulunması
gereken öğeler; kaynak (verici, gönderici, santral, merkez), ileti, kanal,
alıcı (hedef), filtre (algılama), dönüt (geri bildirim) ve bağlamdır.
İletişim
Süreci:
Kaynak
(Gönderici) >kod
(şifre)> İleti (Mesaj) >kanal (yöntem, araç)> Filtre >>> Alıcı (Hedef) >>> Dönüt >>> Kaynak (Gönderici)’ye dönüş.
İletişimin genel ortamı
da “bağlam” adını alır.
Gösterge
(İşaret Bilimi)
Kendi dışında bir başka
şeyi göstermeye yarayan, onun yerini alabilen belirti ya da işarete “gösterge”
denir. Gösterilenin (anlam) ve gösterenin (ses, harf, şekil vb.) zihnimizde
oluşturduğu her türlü tasarımdır. Şu meşhur tanımlamayı unutmamakta fayda
vardır: “Dil, bir göstergeler
dizgesidir.”
Dil göstergesi,
ilişkili olduğu gerçekle doğal bir bağ kurarak nedenlilik içeren simge’den, nedensiz olma yönüyle
ayrılır. “Gösteren” ile “gösterilen” arasındaki bağ nedensellik taşımaz.
Not:
Ferdinand de Saussure dil biliminin kurucusu kabul edilir.
Göstergeler
Doğal
Göstergeler (Belirtiler)
·
Dumanın ateşi belirtmesi
·
Bulutun yağmuru belirtmesi
·
Yüksek ateşin hastalığı belirtmesi…
·
İnsan iradesi dışındaki doğal olaylar: yaprağın
sararması (sonbahar)…
Yapay
Göstergeler
Sanatsal Gösterge: Gerçekliği
birebir aktarmayı hedefler. Fotoğraf, resim, ses CD’leri vb.
Sosyal Gösterge:
Trafik işaretleri, üniformaların, mesleklerin temsili, uzlaşımsal bazı
göstergeler…
Dil Göstergesi:
Dilin kendisi uzlaşımsaldır (nedensiz). Dildeki eylemler ve her sözcük birer
dil göstergesidir.
Dil Göstergelerinin
Bazı Özellikleri:
·
Nedensizdir,
bu nedenle uzlaşımsaldır.
Gösteren-gösterilen arasında nedensellik yoktur.
·
Çizgiseldir.
Göstergeler birbirini izler ve bu ardışılıkta meydana gelecek her değişiklik
anlam düzleminde değişikliğe neden olur.
·
Ayırıcıdır.
Dilde her şey ayırıcı birimlerin birleşmesiyle işlenir.
·
Eğer gönderge ile gösteren arasındaki
bağ nedensiz olmasaydı; örnek/misal, problem/sorun vb. sözcükleri birbirinin
yerine kullanamazdık ve hatta ileri safhada dünyada tek bir dil olurdu.
Dil
Dışı Göstergeler:
Belirti
(Doğal Gösterge): İradesiz, istem dışı göstergelere
“belirti” denir. Belirtilere anlamları biz yükleriz. Avizenin sallanmasının
deprem belirtisi, kara bulutların yağmur belirtisi, duman çıkmasının ateş
belirtisi ve çiçek açmasının ilkbahar belirtisi olduğu gibi.
Belirtke:
Bir bilgi aktarma amacı taşıyan, nedensiz ve uzlaşımsal sosyal göstergedir.
Bunlar genellikle insanların koyduğu işaretler sistemidir. Demir yolu ve kara
yolu işaretleri, sirenler, alarm göstergeleri, uyarı ışıkları, trafik
lambaları, mors alfabesi, vücut dili, akıllı işaretler…
İkon
(Görsel Gösterge): Bilgi ve iletileri kullanmadan,
benzerlik ilişkisi yoluyla aktarmaya yarayan araçlara ikon denir. Bir fotoğraf,
resim, çeşitli şemalar ve şekiller ikon örneğidir.
Simge:
Belli bir insan topluluğunun uzlaşarak kendisine soyut ve sayılamayan belli bir
anlam yüklediği somut nesne, işaret ya da semboldür. Zeytin dalı ve
güvercin=barış, bayrak=bağımsızlık, karınca=çalışkanlık, kalp resmi=aşk ve
sevgi, ağustos böceği=tembellik, kum saati=zaman, dengede duran terazi=adalet…
Dil
Göstergesi ve Simgenin Farkı: Dil göstergesi simge
değildir; çünkü simgede gösterilen ile gösteren arasında doğal ve nedenli bir
ilişki vardır. Bir kavram, herkesin ya da genelin zihninde aynı anlamı
çağrıştırıyorsa simgedir. Simde geneldir ve bağlama göre değişmez.
Dilin
İşlevleri
Göndergesel
(Gönderici) İşlev: Bilgi verici, açıklayıcı ve öğretici
işlevdir. Burada amaç, gönderge konusunda doğru, nesnel, gözlemlenebilir
veriler sunmaktır. Daha çok objektif anlatılarda, bilimsel bildirilerde, kısa
not ve özetlerde karşımıza çıkar. Yan ve mecaz anlamlar sık kullanılmaz. Tarihî
metinler, bilimsel ve felsefî yazılarda örneklerini bulabiliriz.
Şiirsel
(Sanatsal/Şairane) İşlev: Genelde şiirlerde kullanılan
işlevdir. Gönderenin amacı, alıcıya doğrudan bilgi aktarmak değildir; estetik
olarak duyguların paylaşılması söz konusudur. Bu durum, metnin çağrışım
değerini yükseltir. Çok anlamlılık metne hakim olur. Daha çok sanatsal
metinlerde tercih edilir.
Heyecana
Bağlı İşlev: Bir ileti, göndericinin iletinin konusu
karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirme amacıyla oluşturulmuşsa; dil,
heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır. Bu işlev, göndericinin kendi iletisine
karşı tutum ve davranışını belirtir. Özel mektuplarda, özel betimlemeler ve
anlatılarda, lirik metinlerde, eleştiri yazılarında heyecana bağlı işlevden
sıkça yararlanılır.
Alıcıyı
Harekete Geçirme İşlevi: İleti, bir çeşit çağrı işlevi
görür. Amaç alıcıda bir tepki ve davranış değişikliği meydana getirmektir.
Topluluk karşısında yapılan söylevler, reklam metinleri, genelgeler ve ilanlar
genellikle bu işlevle oluşturulur. Daha çok emir cümleleri şeklinde görülür.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, alıcıyı harekete geçirme işleviyle yazılmış
metinlere örnektir.
Kanalı
Kontrol İşlevi: Ders anlatımında, uzun söylevlerde
dilin kanalı kontrol işlevini yansıtan iletiler sıkça kullanılır. Soru şeklinde görülür. “Anlıyorsun
değil mi?”
Dil
Ötesi İşlev: Bir mesaj, dilli ilgili bilgi vermek
üzere düzenlenmişse o mesajda dil, dil ötesi işlevinde kullanılmıştır.
İletiler; dili açıklamak, dil bilgisi kurallarını ve dille ilgili konuları
anlatmak için kullanılır. Daha çok “yani, demek istiyorum ki, bir başka
deyişle” gibi sözcüklerde kendini gösteren dil ötesi işleve, günlük yaşamda
sıklıkla başvurulur.
Dillerin
Sınıflandırılması
Şu an aktif olarak
kullanılan (yaşayan) dil sayısının 3500-4000 arasında olduğu tahmin
edilmektedir. Ölü dillerle beraber bu sayı 5000’i bulmaktadır.
Kökenlerine
(Akrabalıklarına) Göre Diller:
Aynı ana dilden türeyen
diller, köken bakımından bir sayılır. Kökene göre yapılan sınıflandırmada,
dillerin ses yapısı (fonoloji), şekil yapısı (morfoloji), cümle yapısı
(sentaks), anlam bilgisi (semantik) ve köken bilgisi (etimoloji) esas alınır.
Hint-Avrupa Dilleri:
Farsça, Afganca, Hinduca, Urduca, İtalyanca, İspanyolca, Romence, Almanca,
İngilizce, Fransızca, Rusça…
Hami-Sami Dilleri:
Arapça, İbranice, Habeşçe…
Çin-Tibet Dilleri:
Çince, Tibetçe…
Bantu Dilleri:
Afrika yerlileri ve Afrika’daki bazı ilkel toplumların yerel dilleri
Ural-Altay Dilleri:
Ural Dilleri; Fince,
Macarca, Estonca…
Altay Dilleri; Türkçe,
Moğolca, Mançuca, Tunguzca, Japonca…
Okyanusya Dilleri:
Havai Dili, Javaca, Malayca, Tahiti…
Amerikan Dilleri:
Amerika’nın keşfinden önce orada konuşulan yerel diller
Yapılarına
Göre Diller:
Tek Heceli Diller:
Çince, Tibetçe, Vietnamca…
Çekimli (Bükümlü)
Diller: Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca…
Eklemeli Diller:
Türkçe, Japonca, Macarca, Fince, Moğolca…
Tek
Heceli Dillerin Özellikleri:
·
Sözcükler, tek heceli şekillerden ibarettir.
·
Çekim ve ek yoktur.
·
Anlam belirleyici kuvvetli bir vurgu
sistemi vardır.
Çekimli
(Bükümlü) Dillerin Özellikleri:
·
Tek heceli ve çok heceli sözcük kökleri
vardır.
·
Yeni sözcükler türetilirken çoğu kez
sözcük türlerinde değişiklikler olur. Ünlüler kaybolabilir.
·
Sözcükler cinsiyete göre ayrılır.
·
Kök bükümlü (Arapça gibi) ve gövde
bükümlü (İngilizce gibi) çeşitleri vardır.
Eklemeli
Dillerin Özellikleri:
·
Sözcükleri ek alarak kullanılan
dillerdir. Sözcük ek alınca kökünde genellikle değişme olmaz.
·
Genel olarak ekler kelimenin sonuna
gelir.
·
Fiil şekilleri yönüyle zengindir.
·
Sıfatlar, isimlerden önce gelir.
·
Sözcükler cinsiyete göre ayrılmaz.
·
Ses uyumları (ünlü ve ünsüz) bulunur.
Hazırlayan:
Kaynaklar:
Tüm Türkçe yazılarında seçkin
üniversiteye hazırlık kitapları, üniversite ders kitapları, güvenilir internet
siteleri, bazı dil bilgisi makaleleri ve TDK resmî sitesi kaynak olarak
kullanılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder